‘Casino Royal’ filminin Oscar adayı melodisi ‘The Look of Love’ (1967) (Bacharach).. Adını öğrenemediğimiz otelin birinci katında 12 numaralı odada şarkıcı Meltem Mete (onun adını da öğrenemiyoruz) bu melodi ve tüm güzelliği ile Rıfat’ı etkilemeye çalışıyor ; ceketini çıkarır, pantolon kemerini çözer. Buraya kadar sesini çıkarmayan Rıfat, genç kadın şapkasına uzanınca onu yaka paça dışarı atıyor. Nedir bu şapkayı böylesine önemli yapan? Siyah şapkadaki sır polisi, mafyayı, İnterpol’ü ve seyirciyi film boyunca uğraştırıyor. 60'ların İstanbul'u.. Rıfat'taki hüzne uygun yağmurlu bir sonbahar. Kahramanımız arabasıyla ve Alessandro Alessandroni’nin ıslığından dinlediğimiz Ennio Morricone melodileri [‘The Good the Bad and The Ugly’ (1966) ve ‘For a few Dollars More’ (1965)] ile şehre geliyor. Hiç gülmeyen, şakakları kırlaşmış genç adamla araba vapurundayız. Tam ortasında kocaman bir kurşun deliği bulunan ön camdan izlediğimiz 'çığlık çığlık' martılar. Daha sonra, İstanbul sokaklarında, yalnızca onun bildiği bir yere doğru ilerliyoruz. "Anlat bakalım, beni niye çağırdın?" Güzel bir ev. [Burası, ‘Aşk Mücadelesi’nde (1966) Ahmet’in ; ‘Kardeş Kavgası’nda (1967) Alev’indi.] Sessizce yenen 3 kişilik akşam yemeği. Rıfat, Keki dediği gazeteci kardeşi Necdet ve eşi Elif. Kaşık sesleri ile geçen uzunca bir sürenin sonunda yukarıdaki soru gelir. "Son zamanlarda yazdığım bir seri röportaj Kemal'in işine dokundu.. Kemal işi iyice azıttı. Bir krallık kurdu İstanbul'da sanki.. Kimse başa çıkamıyor onunla. Beni tehdit etti. Memleketi terk etmezsek sonumuz iyi olmazmış. Hayatımız tehlikede..Polise müracaattan da korkuyoruz. Her yerde adamları olması ihtimali var." Yine uzunca bir sessizlik ve Rıfat ayağa kalkar ; "Ben gideyim..Bazı yerlere uğramam lazım (nereye gideceği anlaşılabiliyor)..Sonra bol bol görüşürüz. Bereketli olsun. Hadi eyvallah." Ama, onları 'sonra' ölü olarak görebilecektir. Kemal'i 'ziyaret eden' Rıfat, onu, 'anlayacağı yöntemle' Necdet ve Elif'i rahatsız etmemesi için uyarır. Uzun yıllar önce.. Rıfat, Necdet, Elif ve 'zengin çocuğu' Kemal aynı mahallenin gençleridir. "Anam ölürken -babası daha önce ölmüş- kardeşimi bana emanet etti..Kendimden çok onu düşünmem gerek" diyen Rıfat kardeşinin okuması için 'tahsilini' yarım bırakmış. En büyük mutluluğu 'Bir rüya gibi bir masal gibi // En güzel çağda aşkımız bitti' (Mehmet Bürün) şarkısının çalındığı küçük çayevinde çok sevdiği güzel Elif ile beraber olmak. Kaçakçılıkta daha o zamanlarda 'uzmanlaşmış' olan Kemal sık sık Elif'in yolunu kesiyor ; "Nereye böyle güzelim? Niye tersliyorsun? Aleme-Rıfat'ı söylüyor- şapır şupur bize ya Rabbi şükür mü? Hem arkadaş malı ortak sayılır. Sonra ben zengin çocuğuyum. Beni tercih etmen menfaatinin icabı." Durumu fark eden Rıfat, onu 'uygun bir şekilde' yola getirir. "Dünyada en çok sevdiğim insan sensin. Senin için yapamayacağım şey yoktur" dediği, uğruna Kemal'le dalaştığı genç kızı, kardeşinin de sevdiğini duyunca dünyası kararır : "Evlenmek istediğim kız, senin de tanıdığın Elif'tir. (Rıfat'ın biraz önce gülümser gibi olan yüzü şimdi allak bullak.) Eğer onunla evlenemezsem intihar ederim." (Elif ile olan ilişkisini Kemal'in bilip kardeşinin bilmemesi ilginç.) Rıfat için başka seçenek kalmamıştır, genç kızla yollarını ayırır ; "Bak Elif, dinle beni. Serseri, bıçkın, külhanbeyin biriyim ben. Bir gün biri çıkıp ya beni vuracak yada benden intikam almak için seni vuracak. (Bu öngörüsü, ilerde, doğru çıkıyor.) Sonumuz yok bizim. Zaten aramızda da fazla bir şey geçmedi." Necdet ve Elif evlenirler. Rıfat şehri terk eder. Kemal, kaçakçılık ve kumar gibi kanunsuz işlerde 'kral' olur. Ama, Necdet'in yazdıkları polisin dikkatini Kemal'e yöneltir. Rıfat, Kemal hakkında bilgi isteyen polis müdürüne şöyle diyor "Ben düşmanıma bile gammazlık yapmam. Böyle bir durum varsa gidin kendiniz öğrenin." Polis bu bilgiyi, ailesini korumak isteyen, Necdet'ten alır. Kemal için her şey bitmiştir. İhbarcının Rıfat olduğunu düşünüp, ona ulaşabilmek amacıyla Necdet ve Elif'i öldürür. Bir tuzakla Rıfat'ı ele geçirir. Genç adam öldüresiye dövülür. İntikamı da aynı ölçüde acımasız olacaktır. Rıfat’ın şapkasında ne olduğu ile ilgili görüşlerin bazıları ; “Ortadoğu’daki füze kızaklarının planları var”, “İskambil kâğıdı var”, “Mafyanın Ortadoğu elemanlarının listesi var”. Filmin sonuna doğru, Elif toprağa verilirken Rıfat ağır ağır şapkasını çıkarır ve içinde Elif’in resmi görünür. Genç adamın acı içindeki yüzünden bir damla gözyaşı aşağı doğru kayıyor. (Yazan : Murat Çelenligil)
Çifte Tabancalı Kabadayı Resimleri ve Videoları
Çifte Tabancalı Kabadayı
Kadro: Yılmaz Güney , Sezer Güvenirgil , Necati Er , Meltem Mete , Sami Tunç , Haydar Karaer , Danyal Topatan , Süheyl Eğriboz , Kudret Karadağ , Çetin Başaran , İhsan Bayraktar , Cevdet Balıkçı , Ahmet Koç , İhsan Gedik , Abidin Görsev , Doğan Tamer , Osman Karahan , Günay Güner , Baykal Kent , Osman Han , Erdoğan Aktaş , Ramazan Yaşılak , Hasan Yıldız , Dündar Aydınlı , Abdurrahman Palay , Nevin Akkaya , Sadettin Erbil , Mümtaz Ener , Reşit Gürzap , Toron Karacaoğlu , Agah Hün , Sacide Keskin
Yönetmen: Mehmet Aslan
Senaryo: Mehmet Aslan, Murat Ersan (2)
Yapımcı: İrfan Atasoy
Müzik:
Görüntü Yönetmeni: Ali Uğur
Tür: Aksiyon, Dram, Komedi, Macera
Ülke: Türkiye
Vizyona Giriş Tarihi:
0 yorum:
Yorum Gönder