RSS
En yeni en güncenl en popöler en güzel sinema filmlerini bu sitede bulabilir hakkında ön bilgi edine bilir resimlerine bakıp fragmlarını izleye bilirsiniz.SinemaDB sinema film arşivi

Üç Kızın Hikayesi


Üç Kızın Hikayesi
‘Around the World / Sky Symphony’ (1956) (Victor Young) melodisi ve Kız Lisesindeki ders arasında üç son sınıf öğrencisi.. Beti ; (Elindeki resme bakarak) “Canım benim ne kadar da yakışıklısın.” Filiz ; “Nişanlın mı?” Beti ; “Yok canım, meşhur bir film yıldızı ; Robert Taylor.” (Romanda Jak Katlen.) Filiz ; “Tanımıyorum.” Beti ; “Bu zamanda sinema bilmeyen genç kız kaldı mı..Sana acıyorum Filiz. Sen Abdülhamit kafalı bir baba, Havva’dan daha iptidai bir annenin elinde esirsin.” Dürer ; “Ya senin evini terk eden babana, daima bir elinde ruj diğerinde aynayla dolaşan annene ne buyrulur? Sana gelince, derslerine çalışmıyor dans partilerine gidiyor, sinema için deliriyorsun..Sana tabii gelen birçok hareke tlerin var ki, senin hayatına özenen Filiz için bunlar ilerde bir tehlike doğurabilir.” Aynı adlı romandaki (Nemide Ali ve Aka Gündüz) (ilk baskı 1933 ‘Sühulet Kütüpanesi’, ikinci baskı 1943 ‘Semih Lûtfi Kitabevi’) üç gencecik kız. Liseyi bitirince 5 yıl sonra (‘okulların açıldığı gün köşedeki pastanede’) buluşmak üzere sözleşiyorlar. Filiz..Yıllar sonra kendisine verilecek ‘Konsomatris Kartı’ndan soyadının Cansu olduğunu öğreneceğiz. 1936 Aksaray doğumlu. (Romandaki adı ‘Filik’ ve arkadaşları ‘Fili’ diyor.) Babası Emin, mahallede kasap. Ne iş yaptığını öğrenemediğimiz varsıl dükkân komşusu (filmde Karadenizli romanda Haymanalı) Ömer Efendiyle konuşurken ortağından yakınıyordu. O da bunu kendi yararına kullanıyor ; “Mademki ortağından şikâyetçisin, sana bu parayı veririm kurtulursun. Sonra da Allah’ın emri peygamberin kavliyle kızını istersem verir misin?” Köyde ‘geliratı ve çocukları (romanda üç)’ var. ‘Allah’a şükür ki’ dükkânında işleri iyi ve karısı öleli beri kimseye yan gözle bakmamış. Adını öğrenemediğimiz annesi biraz dedikoducu. ‘Avarelerin yeri’ diye kızını sinemaya göndermiyor. “Okulda temsil vereceğiz. Ben de oynayacağım” diyen Filiz’i ‘çiftetelli oynayacak’ sanıp azarlıyor ; “Elâlemin karşısında tiyatroculuk mu yapacaksın..Baban duymasın alimallah et doğrar gibi doğrar seni.” Bunca senelik namusları iki paralık olurmuş. Genç kız fakülteye gitmek istiyor ama babası (romandaki adı Hacı Aptullah) ile konuşurken anlıyoruz ki bunun oluru yok ; “..Ne olacak yani alim mi çıkacaksın. Mektebini bitir kapan evine bakalım..Sen hiç dünya yüzünde kasap kızının avukat çıktığını gördün mü?” Karısı gibi onun için de ‘elâlem’ önemli. “Senin yüzünden kendimi elâleme rezil edemem. Yeter bu kadar okumak.” (Bu sırada elinde gazete var. Gazete okuyanı böyleyse..) Bir okul dönüşü, gönlüne yeni komşuları ve tıp fakültesi öğrencisi Ercan’ın sevgisi düşer. Onu görünce delikanlının da yüzünde güller açıyor. Beraber oldukları sahnelerde ‘Aşkımın İlkbaharı’ (Fuat Edip Baksı/Arif Sami Toker) şarkısının melodisi var. Genç kızın sesi de çok güzel. Film boyunca bu şarkıyı Mualla Mukadder’in sesiyle üç kez söylüyor ; “Aşkımın ilkbaharı, ilk heyecanım benim//Sevgilim iki gözüm, biricik canım benim.” Ama burada ‘Ölüme Kadar/Ölümden Beter’ (1965) filmindeki benzer şaşırtıcı bir şey var ; Şarkının sözleriyle Filiz’in ağız hareketleri çok farklı. Üstelik bu durum ses kaydı sırasındaki bir kayma da değil. Sesi kapatıp izlediğimizde onun aslında duyduğumuz şarkıyı değil Sadettin Kaynak’ın segâh eserini söylediğini anlıyoruz ; ‘Aşkın Beni Durmaz Yakar’. Elinde bebeği, pencereden Ercan’a bakarken ve filmin sonuna doğru Pavyonda ; “Bu kafesten kurtulamam//Bu mihnete dayanamam//Artık bana gülmek haram//Ey sevgili (onun dudakları ‘sevgilim’ diyor) sen nerdesin.” Dürerlerin evinde ; “Aşkın beni durmaz yakar//Ey sevgili sen nerdesin//Yaşlı gözüm durmaz akar//Ey sevgili sen nerdesin.” Kız isteme sırasında Ercan’ın annesinin döktüğü diller işe yaramaz. Emin Bey için ‘en mühim şey para’. Doğal olarak ‘daha eli ekmek tutmamış Ercan’ı değil Ömer Efendiyi yeğliyor. Bir çilingir sofrasında olanlar olur. Filiz’in ‘yumuşak at çiftesi’ isyanı ; Ercan’a kaçması ; Babasının delikanlıyı öldürüp hapislere düşmesi ; Genç kızın teyzesine sığınması ve teyze oğlu Ali’nin saldırısına uğraması ; Ömer Efendiye ‘kapatma’ olması ; Sonunda ‘bara düşmesi’ göz açıp kapayıncaya kadar olur. Betigül Tayfur..Yıllar önce ‘bir bar kadını için evini terk eden’ (adını öğrenemeyeceğimiz) babası geri dönmüş. Karısı Nalan’a (Rıza Tüzün’ün tok sesi ile) söyledikleri hep haklı olmaya alışmış erkek seyircileri rahatlatıyor ; “Evet, sizleri yıllarca aramadım. Fakat paranızı daima gönderdim. Beni sabah akşam balolara, düğünlere, kumar oynanan dost evlerine sürükleyen sen oldun. Aklın fikrin eğlencedeydi.” Ama, eve döndükten sonra bile bu yaşantıyı sürdürdüğünü görüyoruz. Beti’nin sinema, dans dolu ‘bir uçurtma gibi döne kıvrıla’ yaşamı Filiz’i etkiliyor. Genç kız ilk naylon çorabı onun evinde giyer. ‘Acılı Aşk’ gibi (Dürer’in ‘adi’ bulduğu) romanları okur. Yine ilk kez [Judy Garland’ın ‘Carolina in the Morning’ (1922) şarkısını dinlediğimiz] sinemaya onunla gider. Dürer’in uyarıları işe yaramıyor gibi. Dürer..Ailesi ve dostları sevgi dolu. ‘Kader Böyle İstedi’ (1968) filmindeki Nilüfer gibi Edebiyat Fakültesine gitmek istiyordu ama teyzesinin oğlu Demir’le evlenip Bursa’ya yerleşiyor. Onları Yeşil Türbe’de ve faytonla dolaşırken Ahmet Yatman’ın ‘Nihavent Kanun Taksimi’ eşliğinde izliyoruz. Betigül okuldan sonra memur olur. Gece eğlencelerine devam etse de yaşamı düzeliyor gibiydi. Yıllar sonra Filiz’in Pavyonda söylediklerinden etkilenen babası onu kovuyor. Güzellik yarışmasında birinciliğe (göğsündeki bantta ‘kıraliçe’ yazıyordu) dek giden yaşamı intiharla (havagazı ile) sona eriyor. Romandaysa tentürdiyot içer ama neyse ki ‘komşu ihtiyar doktor..yarım saat zarfında bütün tedbirleri alıp, tedavileri yaparak’ onu kurtarır. ‘Ruby’ (1953) (Parish/Roemheld) melodisiyle izlediğimiz 5 yıl sonraki buluşmaya ancak Filiz ve Dürer gelebiliyor. Filmin sonu başlangıcı gibi. Yıllar sonra başka bir kız lisesindeki konuşma.. Pervin ; “(Elindeki resme bakarak) Ah canım benim, ne kadar yakışıklısın.” Ayten ; “Nişanlın mı?” Pervin ; “Ayol, meşhur bir film yıldızı ; Rock Hudson.” Ayten ; “Bilmiyordum.” Pervin ; “Zavallı kız. Seni sinemaya göndermeyecek kadar geri kafalı bir anne babanın esirisin..” (Yazan : Murat Çelenligil)

Üç Kızın Hikayesi Resimleri ve Videoları
Üç Kızın Hikayesi

Kadro: Muhterem Nur , Leyla Sayar , Sema Pekiş , Ekrem Bora , Salih Tozan , Nezihe Becerikli , Melahat İçli , Faik Coşkun , Senih Orkan , Mualla Sürer , Zafer Önen , Leman Akçatepe , Fehmi Tengiz , Mürüvvet Sim , Selahattin Yazgan , Nazım Bora , Haydar Karaer , Eyüp Sabri , Adalet Cimcoz , Abdurrahman Palay , Jeyan Mahfi Tözüm , Sadettin Erbil
Yönetmen: Orhan Elmas
Senaryo: Orhan Elmas
Yapımcı: Ali Kurna
Müzik:
Görüntü Yönetmeni: Hayrettin Işık
Tür: Aile, Dram, Macera, Romantik
Ülke: Türkiye
Vizyona Giriş Tarihi:
Üç Kızın Hikayesi

0 yorum:

Yorum Gönder

 
En yeni sinema filmleri, film arşivi, filmler izle: Üç Kızın Hikayesi sinema film izle film filmler filmi sinema filmleri
Copyright 2009 En yeni sinema filmleri, film arşivi, filmler izle. İçerik ve metaryeller alıntıdır.
SinemaDB.Blogspot.com sinema filmleri.
Film arşivi by Sinema DB
Üç Kızın Hikayesi En yeni sinema filmleri, film arşivi, filmler izle Üç Kızın Hikayesi En yeni sinema filmleri, film arşivi, filmler izle Üç Kızın Hikayesi En yeni sinema filmleri, film arşivi, filmler izle Üç Kızın Hikayesi En yeni sinema filmleri, film arşivi, filmler izle Üç Kızın Hikayesi En yeni sinema filmleri, film arşivi, filmler izle Puan: 10
Üç Kızın Hikayesi Üç Kızın Hikayesi
10/10 paun üzerinden 2000 kişi. Görüntülenme: 1500.
yardım yardım sayfası