RSS
En yeni en güncenl en popöler en güzel sinema filmlerini bu sitede bulabilir hakkında ön bilgi edine bilir resimlerine bakıp fragmlarını izleye bilirsiniz.SinemaDB sinema film arşivi

Duvarların Ötesi


Duvarların Ötesi
‘The Planets, Op. 32: I. Mars, the Bringer of War’ (1916) (Gustav Holst). ‘Tiyatoracı’ Gün ve hapishane firarisi ‘Mektepli’ Erdoğan. Mekân ise (İpsiz’in deyişi ile) ‘Güpçüoğlu’nun zeytinyağı deposu. Mektepli; “Herkes bir iş tutmuş bu dünyada. Katil de lazım. Bu da bizim kısmetimize düştü. Seni buraya getirdik diye bizden teker teker hesap soracaklar. Ama bizi buraya getirenlerden kimse hesap sormadı.” Gün; “Kim sizin için hesap versin?” Mektepli; “Babaç neden Ramazan’ı öldürdü? Eroini Dede mi icat etti? Çalmayı Mahmut mu? Kemal’in annesi sevmiyor muydu oğlunu? Neden 14 yaşında eline silahı verdi?” Aynı isimli üç perdelik tiyatro eserinin (1957/58) (Turgut Özakman) siyah beyaz Yeşi lçam uyarlaması. 60’larda Yalova. Küpçüoğlu, kaynının düğününü bile unutmuş. Resul ile ‘yağ pazarlığı’nda. ‘65 olsun-olmaz, 66’ didişmesi içindeler. Bir ara “Sen, Hamdi Bey’e uyma Resul” diyor. ‘65’ ve ‘66’ nedir, Hamdi kimdir, bunları öğrenemeyeceğiz. Kıyısından köşesinden anladığımız kadarıyla Resul üretici, kendisi aracı, Hamdi Bey de belki sendikacı. Ancak bunların filmde bir önemi yok. Zaten biraz sonraki olaylar nedeniyle bu “65’e bağlama” debelenmesi unutulup gidecektir. Kasabanın ayaklı gazetesi İpsiz de çayevini açmış, elinde tepsi, esnafa çay veriyor. Damat tıraşı olan Ali Osman’ın berberden çıktığı sahnede bir sürpriz var. Dükkânın hemen yanında, Duvarların Ötesi’ndeki Osman Türkoğlu ve Mümtaz Ener’in de rol aldığı ‘Maceralar Kralı’ (1963) filminin afişi asılıydı. O hafta Eczacı Rahmi Targan’ın kızı ‘Tiyatrocu’ Gün de evleniyormuş. Görevinin ne olduğu söylenmeyen damat Sezai’nin izni 15 gün uzatılmış. Cuma’ya nikâhları olursa 10 gün de balaylarına kalırmış. Keşke her şey planladıkları gibi olsaydı. Aynı sabah Burhaniye Hapishane’sinden ‘firar eden’ 7 mahkûmdan altısı ilçedeki zeytinyağı deposuna sığınıyor. ‘Taşduvar’, Jandarma ile çatışmada ölmüş. Bu sırada nişanlısı ile dolaşmaya çıkan Gün’ü de bayıltıp beraberlerinde getirmişler. ‘Babaç’; Otlak yüzünden Potur Ramazanı vurduğu için ‘müebbede mahkûm’. Usturaya vurulmuş kafası ‘pırıl pırıl parlıyor’. Sanki cilalı. Öfkesi burnunda ve sözünü dinlenen biri. ‘Ayı Mahmut’; Hırsız. Müebbet cezası almış. Asıl adı Manuk Kabaracıyan. ‘Dede’; Eroinci. Mahkemede ‘müebbeti yapıştırmışlar sırtına’. Eskiden İstanbul’da dolmuş şoförlüğü yaparmış. ‘Kemal’; En gençleri. Kan davası nedeniyle, 14 yaşındayken iki kişiyi camide öldürmüş. Eline silah tutuşturup zorlayan da annesi. 15 yıl vermişler. ‘Mektepli’; Adı Erdoğan. Ancak bu, filmde bir kez söyleniyor. Bir araba çalmış bir de ‘leşi var’. İdamlık. ‘Sadık Özbahadır’; Lakabı ‘Halıcı’. Aralarında ‘en pisleri bu herif’. Karısını, yatakta aşığı ile yakalayınca, 11 yerinden bıçaklayıp öldürmüş. Bu anlatabildiği. Anlatamadıklarını Mektepli’den ve Jandarma Kumandanı’ndan öğreniyoruz. ‘6 yaşında bir kız çocuğuna tecavüz etmiş. Sonra da parçalayıp gömmüş’. İdam cezası ‘temyizde tasdik edilmiş’. Aslında kaçışlarını sağlayan bir eroin çetesi. Amaçları Dede’yi kurtarmak. Bunu da kara kaşı kara gözü için yapmıyorlar tabii. Son sevkiyatta çeteye ve patronu Atıf Kaptan’a kazık atmış. Sattığı malın yüklü miktardaki parasını bir yere gömmüş. Yakalanınca da çeteye “Beni kurtarmazsanız paranın yerini söylemem” diye dayatmış. Firardan sonra ‘buldukları araba, içindeki silah ve dürbün’ hep çetenin marifeti. Bergama Harabeleri üzerinden Şeytan Kayası’na oradan da motorla “Ver elini Adalar”. Planları böyleydi. Ama vardıkları yer bu zeytinyağı deposu. Önü meydan, arkası deniz, 4 (tiyatro eserinde 2) katlı bir yapı. Kale gibi sağlam. İlk günleri rahat geçer. Dışarı sarkıttıkları sepetle lüfer ızgara, portakal, elma, sigara istiyorlar. İlginç bir şekilde ‘çatal, bıçak istekleri hapishane talimatınca yasaktır’ diye yerine getirilmezken koca bir şişe şarap sakıncalı görülmemiş. Kasabadaki ‘nüfuzlu birinin’ kızı esir. Kaymakamlıktaki toplantıda şarap gönderilmesine itiraz eden yok. Halıcı, yıllardır kadın yüzüne hasretmiş. “12 sene bu. Şeklini unuttuk be” diye ‘sululaşıyor’. Nerdeyse saldıracak. Mektepli itirazı üzerine “Ne olur yani, biz de can taşıyoruz” ve en ürperticisi gelir; “Hem Onlar (yani sinema ve tiyatrocu bayanlar) aldırmaz ki.” O gece yemekten sonra yapamadığını herkes yattıktan sonra yapmaya kalkar. Ayı Mahmut’un yardımı ile genç kızı alt kata götürüyor. Neyse ki yine Mektepli yetişir. Bu arada ilçe olayın heyecanı içinde. ‘Bu iş İpsiz’e yaramış’. Orada toplananlara bardak bardak çay yetiştirme telaşında; “Allah bin bereket versin. (Depoyu göstererek) Yukarıdakilere de yürek versin ki dayansınlar.” Olay sürsün, kasa dolsun. Sinemacıya takılmadan edemez; “Kapat senin sinemayı. (Yine depoyu göstererek) Bundan iyi sinema mı olur.” İmam da orada. ‘Zararın neresinden dönülse faide olduğunu, kaderlerine rıza göstermelerini, neticesi hüsran olacak bir işte beyhude ısrar etmemelerini’ öğütlüyor. Güpçüoğlu ‘zeytinyağı’ derdinde. Jandarma Kumandanı’ndan ‘gaz bombası atmasını’ istiyor. ‘Mallarını kurtarmak için’ çeteden Rıdvan-Fikret Uçak ile işbirliği bile yapacaktır. Pısırık Sezai ise “Gün’e bir kötülük gelmeyeceğini bilsem tutamazlar beni burada” diye durumu kurtarma telaşında. Ertesi gün, inanılır gibi değil, yemek sepeti ile çiçek gönderir; “Gün, Yavrum! Bu kötü şartlar altında sabırdan başka elden bir şey gelmiyor.” Yapacağı şey ‘sabretmekmiş’. Sonrası daha da inanılmaz. Babaç “Yanımızdaki bir kadına nasıl laf atar. Biz neyiz ulan” diyerek çiçeği pencereden geri atıyor. Delikanlının tepkisi sadece “Hayvanlar” diye söylenmek. ‘Gazeteler de olanları dillerine dolamış bir resim, bir röportaj için yırtınıyorlar’. Depodaki ilk gün “Cennet gibi burası” demişlerdi ama kaçınılmaz olan daha ikinci gün gerçekleşiyor. Firariler arasında çekişme başlar. Dede eroin krizleri içinde. Hapiste rahatlıkla bulabildiği(!) ‘beyaz’ burada yok. Halıcı, idamın kesinleştiğinden habersiz, yiyecek sepeti ile mektup gönderiyor; “Çok muhterem büyüklerim, şeytana uyup da karıştığım bu işten son derece pişmanlık duymaktayım. Namussuzum ki gönüllü değildim.” ‘Büyükleri’ ne emir buyururlarsa canla başla yapmaya hazırmış. ‘Cevabın top köfte içinde gönderilmesini rica ediyor’. Yazdıklarının bitişi; “Küçükten kusur, büyükten af. Ellerinizden öperim.” Sanki o suçları işleyen başka biri. Böylesine nazik. Arkadaşları durumu anlayınca hemen orada mahkeme kurulur. Cezası 4. kattan atılmak. Kemal, Gün ile Mektepli’nin yakınlaşmasını kıskanmış. Kavga dövüş sırasında yanlışlıkla Ayı Mahmut’u öldürür. Korkuyla kaçarken jandarma kurşunuyla can veriyor. Çaresiz kalan Babaç, Mektepli ve Dede teslim oluyorlar. Gün, depoda karşılaştığı Erdoğan’dan sonra, Ankara’ya gidecekmiş. Babasından, kardeşinden ve nişanlısından daha önemli olduğunu söylediği Tiyatroya. Kitap (Birinci basım Ağustos 1965) (Bilgi Yayınevi) oldukça farklı. Hiç isim yok. Olaylar kaçak 4 mahkûm, genç kız ve doktor arasında geçiyor. 1. mahkûm ‘Reis’; Kaba saba, mert bazen aşırı merhametli biri. Yüzünün sağ tarafında bir tik var. Birkaç kişiyi ‘temizlemiş (sf. 31)’. Kumarbaz babası ve ‘ev sahibinin oğluyla kırıştıran’ anası nedeniyle evden kaçmış. Kürtaj masasında kalan karısı da işin tuzu biberi. 2. mahkûm ‘Çakal’; Tek kollu. İçerdeki dört senede ‘dişi sinek bile görmemiş’. Şimdi ‘idamlık’. Babası ‘kadın pazarlayan biriymiş’. 3. mahkûm ‘Bacaksız’; En gençleri. Kan davasında babasını ve abisini öldürmüşler. O da iki kişiyi temizlemiş. “Kendi ismimden önce geberteceğim insanların ismini belledim” diyor. Ağız mızıkası var.İdamlık. 4. Mahkûm ‘İhtiyar’; En yaşlıları. Bir kavgada başına darbe konuşma merkezini tahrip etmiş. Dilsiz ama duyuyor. 17 sene yatmış. Müebbetlik. Bu idamdan da betermiş (sf. 30). Genç kız; Öğretmen. Ciğerlerinden hasta. Ağzından kan geliyor. Doktor; 36 senedir iş başında. Şehirdeki bütün insanların... Kalpleri, ciğerleri, mideleri tek tek elinden geçmiş. Kaderleri bir zeytin deposunda kesişir. Genç öğretmen, ne kadar kötü de olsalar Onlardan ‘nefret edemediğini’ söylüyor. Benzer şekilde 1. mahkûm da “Bizi ayakta tutan nefretti. Bize öyle iyi davrandın ki nefret etmez olduk” diyecektir. Teslim olmaya karar verip dışarı çıkarlarken dördü de öldürülüyor. Turgut Özakman, yazdığı önsöze ‘Asılmışlar Balladı’nı (François Villon) (Çeviren Orhan Veli Kanık) almış. Kısa bir alıntı; “Kanun namına öldürüldük diye//Hor görmeyin bizleri kardeş bilin//Dünyada herkes akıllı olamaz ya//Biz de böyle olmuşuz neyliyelim.” Rus folklorundan ‘Dve Gitari (Les Deux Guitares)’. Mektepli; “Kaç defa seyrettim seni. Miden kanıyordu bir oyunda.” Gün; “Nerde seyrettiniz ‘Salıncakta İki Kişi’yi?” Mektepli; “İstanbul’da. Tam dokuz defa.” Gün; “Dokuz defa mı?” Mektepli; “Seyirciyi düşündün mü hiç?” Gün; “Tabii. İlk heyecan provalarda başlar. Seyircinin korkusudur bu. Sonra ilk gece. Perde açılmadan önceki uğultu. Perdenin arkasında yüzlerce başı olan bir yaratık kımıldıyordur. Nefesini duyarsın her yanında. Nihayet oyun biter. Sevmişse seni, bir anda sarmaş dolaş olursun.” (Yazan: Murat Çelenligil)

Duvarların Ötesi Resimleri ve Videoları
Duvarların Ötesi

Kadro: Tanju Gürsu , Belgin Doruk , Erol Taş , Özden Çelik , Hayati Hamzaoğlu , Danyal Topatan , Hasan Ceylan , Feridun Çölgeçen , Atıf Kaptan , Orhan Alkan , Ali Şen , Osman Türkoğlu , T. Fikret Uçak , Ersun Kazançel , Özdemir Akın , Reha Yurdakul , Alaattin Altıok , Ahmet Turgutlu , Toron Karacaoğlu , Sadettin Erbil , Mümtaz Ener , Kemal Ergüvenç , Mücap Ofluoğlu , Fuat İşhan , Sami Ayanoğlu , Jeyan Mahfi Tözüm , Rıza Tüzün , Muhip Arcıman , İbrahim Delideniz , Agah Hün
Yönetmen: Orhan Elmas
Senaryo: Orhan Elmas, Turgut Özakman, Vedat Türkali
Yapımcı: Tanju Gürsu
Müzik: Nedim Otyam
Görüntü Yönetmeni: Turgut Ören
Tür: Dram, Duygusal, Polisiye
Ülke: Türkiye
Vizyona Giriş Tarihi:
Duvarların Ötesi

0 yorum:

Yorum Gönder

 
En yeni sinema filmleri, film arşivi, filmler izle: Duvarların Ötesi sinema film izle film filmler filmi sinema filmleri
Copyright 2009 En yeni sinema filmleri, film arşivi, filmler izle. İçerik ve metaryeller alıntıdır.
SinemaDB.Blogspot.com sinema filmleri.
Film arşivi by Sinema DB
Duvarların Ötesi En yeni sinema filmleri, film arşivi, filmler izle Duvarların Ötesi En yeni sinema filmleri, film arşivi, filmler izle Duvarların Ötesi En yeni sinema filmleri, film arşivi, filmler izle Duvarların Ötesi En yeni sinema filmleri, film arşivi, filmler izle Duvarların Ötesi En yeni sinema filmleri, film arşivi, filmler izle Puan: 10
Duvarların Ötesi Duvarların Ötesi
10/10 paun üzerinden 2000 kişi. Görüntülenme: 1500.
yardım yardım sayfası