RSS
En yeni en güncenl en popöler en güzel sinema filmlerini bu sitede bulabilir hakkında ön bilgi edine bilir resimlerine bakıp fragmlarını izleye bilirsiniz.SinemaDB sinema film arşivi

Bir Pınar Ki


Bir Pınar Ki
‘Dead Ringer’ (1964) için yapılan ‘Hidden Jewelry’ (André Previn) (2. ve 3. dakikalar arası). Pınar, fabrikaya Hayri Bey’i görmeye gelmiş. Faruk; “Yoklar kendileri… Bugün gelmez artık. Niçin aramıştınız?” Pınar; “Hayri Bey’in oğlusunuz değil mi? “ Faruk; “Evet, nerden anladınız?” Pınar; “Çünkü babama çok benziyorsunuz… Babamla babanız kardeşmiş.” Faruk; “İmkânı yok. Bir kardeşi olsa söylerdi bana.” Pınar; “Söyleyemezdi, yüzü yoktu buna. Cesareti yoktu.” Faruk; “Ne biçim laflar bunlar? Kimsin sen?” Pınar; “Söyledim ya, kardeş çocuğuyuz sizinle. Babanız yüzünden başımıza gelmeyen kalmamış. Bana da bütün bunları annem daha dün anlatabildi. Ölüm döşe ğinde annem. Kan kusuyor. O’na bakacak gücüm olsa gelmezdim buraya.” Jenerikte Tony Osborne, Tomaso Albinoni’nin Sol minör Adagio’sunu piyano ile çalıyor; ‘Il Diritto Di Amare’. Kar içinde İstanbul. Güvercinler, insanlar. Hepsi ‘Ekmek Kavgası’nda. Tertemiz yüzlü bir genç kız, Pınar evde diktiklerini bitpazarındaki tuhafiyeciye satıyor. Bundan sonra bu da zor gibi. Dükkân sahibinde ‘parasızlığın belini büktüğünden’ ve ‘işlerin kötülediğinden’ başka laf yok. “Yeni mal istemiyorum artık. Geçen defa getirdiklerin duruyor daha.” Pınar’ın “Yeni modeller bulurum size” ve “Daha ucuza vereyim” şeklindeki sessiz çığlıkları yararsız; “Kurtarmaz maalesef. Hesabı kapatalım.” Gerçi “Ay sonuna doğru bir uğrayıver bakalım” diye açık kapı bıraksa da burayı artık göremeyeceğiz. ‘Z’ (1969) filmindeki ‘Arrival of Helen/The Happy Youth’ (Mikis Theodorakis). Eczaneye uğramasının nedeni evde anlaşılır. Annesi Güzide Hanım ağır hasta. “Günden güne eriyor zavallı.” Ev sahipleri Remzi ve annesinin gösterdiği özveri az bulunur cinsten. “Hadi bu ay da kira almayalım. Üstelik cebimizde ne varsa verelim ama faydası yok… Bu hastalık başka türlü bakım ister… Yiyeceği içeceği en iyi şekilde olacak. Masraf hastalığı bu. Zengin hastalığı bu.” İyi bir hastane, doktor, en son ilaçlar ve bunlar için para, ‘gözü kör olası para’ gerekli. Çaresiz kalan Pınar, annesinin sözünü ettiği akrabalarına gider. Rahmetli babası Necmi ile Hayri Bey’in oğlu Faruk arasındaki benzerlik şaşırtıcı. Hısım olduklarını anlatıyor ancak dinleyen kim. Delikanlı O’nu ‘para koparmaya’ gelmiş bir yalancı sanır. Gerçeği babasının sözlerinden öğreneceğiz. ‘Forgery’ (1964) (Previn). “Yalancı olan O değil benim. Senelerdir çektiğim vicdan azabını bilemezsiniz. Bir gün her şeyin ortaya çıkacağını biliyordum. Üvey kardeşimdi Necmi. Benim yüzümden sürünerek öldü. Annemiz bir, babalarımız ayrıydı. Bir gün kaybettik annemizi. Çok zengindi.” Tüm servet iki kardeşe kalır. Necmi, Hayri’den farklı olarak müzik ve karısı Güzide’den başka bir şeyle ilgilenmiyor. Paranın idaresini abiye bırakarak Avrupa’ya giderler. ‘Bullitt’teki (1968) gerilimli ‘Shifting Gears’ (Lalo Schifrin). “Necmi ve karısı Viyana’ya gittikten sonra çalışmaya başladım. Kazanmak, daha çok kazanmak başka hiçbir şey düşünmüyordum. Bütün benliğimi inanılmaz bir para hırsı kaplamıştı… En büyük işadamlarından biriydim artık. Üç yıl sonra bir de fabrika sahibi olmuştum.” Bu arada kardeşinin hissesine el koyup para göndermeyi kesmiş. Hayri; “3–4 ayrı işe yatırmıştım servetini, hepsi battı.” Necmi; “Benim param batarken senin servetin nasıl milyonlara ulaştı?” Hayri; “Benim paramı yatırdığım bütün işler müthiş kâr bıraktı.” Bunlara ‘ufak bir çocuk bile inanmaz’ fakat Necmi ne yapsın. Mahkemeden bir sonuç alamayacağı belli. ‘Tahsilini bitirip diplomasını alamadığı için müzik öğretmenliği yapamıyor’. Dert dert üstüne. ‘Meyhane şarkılarını, göbek havalarını bilmiyor milleti coşturamıyor’ diye çalıştığı pavyondan da kovulmuş. Küçük kızı Pınar’a mama bile alacak durumu yok. Kaldıkları otelin sahibi “Borcunu ödemezsen çıkarsın buradan” diye bastırıyor. ‘Batacuda’ (1969) (Theodorakis) melodisini duyduğumuzda ters bir şeyler olacağı belliydi. ‘Bu zillete dayanamayıp’ kendini kamyonun altına atar. Kardeşinin ölümüyle fabrikatörün aklı başına gelmiş. Fakat çok geç. Ana kızı otelden atmışlar, aradınsa bul. Bu sırrın kendisiyle beraber mezara gideceğini düşünürken, 20 yıl sonra günahını affettirmek için ne mümkünse yapacak. Gerçi kızı Aysel “Unutmaya çalış baba… Mazide olan mazide kalmalı” diyorsa da ‘vicdan azabı’ ağır basar. Bu arada Güzide Hanım ‘çektiği acılardan kurtulmuş’. Pınar’ı güç bela razı edip [‘Kader Böyle İstedi’de (1968) Nilüferlerin olan] evlerine getiriyorlar. Sonrası bir başka ‘mücadele’. Baba oğul, rahat etmesi için çırpınırken Aysel ve hizmetçi Benan Öz’ün davranışları çok kırıcı. ‘Hayatta hiç yüzü gülmemiş’ genç kıza bir sığıntı muamelesi yapıyorlar. Faruk’ta gözü olan Necla da kıskançlık içinde. Saldırmak için fırsat kolluyor. Aysel’in ‘müstakbel nişanlısı’ Banker Cevat bir başka âlem. Pınar’ı gördükten sonra sözlüsünü unutuverir. Paul Mauriat’nın “C’est La Vie… Lily” (1970) uzunçalarındaki neşeli marş ‘Balapapa’ (1970) (Jean Kluger / Catherine Desage). Hayri Bey, yine kucak dolusu armağanla gelmiş. Amacı genç kızın ‘geçmişte olanları unutması, kalbinin yeniden yaşama sevinciyle dolması’. Sonraki bir gece babasının ‘hissesinin bir kısmı’ olan 500 bin liralık çek verir. (İlerde, aile maddi sıkıntıya düşünce bu parayı kullanacaklar.) Aysel, her zamanki gibi acımasız, küçümseyici. Faruk’un ise en mutlu günleri. Pınar’la birbirlerini sevmişler. ‘Dans La Poussiére Du Soleil’ (1971). Aynı adlı filmin melodisi (Francis Lai) ile deniz kenarında ve küçük çayevinde ne kadar mutluydular. Ancak işlerin böyle gitmeyeceği, bir şeyler olacağı da belli. ‘La Prima Cosa Bella’ (1970) (Mogol / Di Bari) ile başlayan davet. Necla, sevdiğinin hoşuna gitsin diye ‘Mi Bemol Majör Op. 18 Grande Valse Brillante’yi (1833) (Frédéric Chopin) çalıyor. “Konservatuvar konserinde dinlemiştik. Çok beğenmiştin.” Delikanlı farkında bile değil; “Hatırlayamadım.” Cevat’ın, aşırılıkları nedeniyle dayak yediği o gece güzel bir şekilde bitiyor. Pınar ve Faruk evlenecekler. Balayına gidişleri Paul Mauriat’nın ‘Le Passeger De La Pluie’ albümündeki (1970) “Raindrops Keep Fallin’ On My Head” (1969) (Burt Bacharach / Hal David) ile. Kötü haber Paris’ten Londra’ya geçtiklerinde gelir; “Antrepo yanmış… 2 milyon lira zarar. İflas. Babamın yüreğine inmiş.” Aysel, başlarına gelen felaketten Pınar’ı sorumlu tutuyor. “Uğursuzluk getirdin bize.” Necla ile birlik olup onları ayırırlar. Üstelik zavallı kız bir bebek bekliyordu. Faruk, O’nu eski evinde ararken ‘aşıkların melodisi’ duyuluyor; ‘Madly’ (1970) (Lai). Son 20 dakika başlı başına film gibi. Pınar’ın yardımına, yine Remzi yetişir. Tayinle Konya’ya gidiyormuş. Nahide Teyze’nin evinde genç kıza bir yer bulur. Kızı Umut’un doğumu burada. Genç anne, söylediği ninniyi çok beğenen ‘musiki hocası’ Nubar Terziyan’ın yardımı ile şarkıcılığa başlar. Faruk da her yerde O’nu arıyor. Gazeteye ilan bile vermiş. Hoş bir rastlantı, Pınar’ın gazino ilanı ile yan yana çıkıyor. Kendileri değil ama hiç olmazsa gazetedeki ilanları bir arada. “Ben hâlâ o günleri anarsam yaşıyorum//Sanki mutluluğumuz geri gelecek gibi.” (1971) (Teoman Alpay / Nihat Aşar). Faruk, gazinoya gelmiş. Cevat’ı orada görünce kavga dövüş tekrar ayrılık. ‘Özkıyım girişimi’. Birleşmeleri Nubar Terziyan’ın gayreti ile. Zafer Önen’in seslendirdiği Banker Cevat, filmin şanssız kişilerinden. Üç kez Faruk’un dayağını [ikincisi ‘Unchain My Heart’ (Bobby Sharp) ile] bir kez de Pınar’ın tokadını yiyor. Bankerlerin, birkaç yıl kral olduğu 80’lerde intikamını fazlasıyla almıştır. Tony Osborne’un ‘İncidentally’ (1968) albümündeki ‘Tant’ (Barrieri) ile akşam yemeği ve ardından ‘Il Diritto Di Amare’ ile dans. Faruk; “Seni…” Pınar; “(Eliyle delikanlıyı susturarak) Söyleme. Ben de.” (Yazan: Murat Çelenligil) .

Bir Pınar Ki Resimleri ve Videoları
Bir Pınar Ki

Kadro: Kartal Tibet , Arzu Okay , Deniz Erkanat , Atıf Kaptan , Kayhan Yıldızoğlu , Suna Selen , Nazan Adalı , Türker Tekin , Nubar Terziyan , Müşerref Çapın , Benan Öz , Nezihe Güler , Mürüvvet İşsever , Ali Demir , Abdurrahman Palay , Toron Karacaoğlu , Nevin Akkaya , Gül Vergon , Yıldırım Önal , Ayşin Atav , Zafer Önen , Fatoş Tez , Sacide Keskin
Yönetmen: Nuri O. Ergün
Senaryo: Safa Önal
Yapımcı: Berker İnanoğlu
Müzik:
Görüntü Yönetmeni: Ali Yaver
Tür: Dram, Duygusal
Ülke: Türkiye
Vizyona Giriş Tarihi: 01 Şubat 1972
Bir Pınar Ki

0 yorum:

Yorum Gönder

 
En yeni sinema filmleri, film arşivi, filmler izle: Bir Pınar Ki sinema film izle film filmler filmi sinema filmleri
Copyright 2009 En yeni sinema filmleri, film arşivi, filmler izle. İçerik ve metaryeller alıntıdır.
SinemaDB.Blogspot.com sinema filmleri.
Film arşivi by Sinema DB
Bir Pınar Ki En yeni sinema filmleri, film arşivi, filmler izle Bir Pınar Ki En yeni sinema filmleri, film arşivi, filmler izle Bir Pınar Ki En yeni sinema filmleri, film arşivi, filmler izle Bir Pınar Ki En yeni sinema filmleri, film arşivi, filmler izle Bir Pınar Ki En yeni sinema filmleri, film arşivi, filmler izle Puan: 10
Bir Pınar Ki Bir Pınar Ki
10/10 paun üzerinden 2000 kişi. Görüntülenme: 1500.
yardım yardım sayfası