52. San Sebastian Film Festivali’nde “Altın Midye – En İyi Film” ve “En İyi Görüntü” ödüllerinin yanı sıra Berlin Fim Festivali’nde de “Barış Ödülü”nü kazanan Kaplumbağalar da Uçar, Saddam sonrası Irak’ta çekilen ilk film. Dünyanın en önemli sorunlarından biri olan mayın tarlaları ve savaş ortamında büyüyen çocukları konu alan filmde, para karşılığı bölgedeki mayınları toplayan çocukların dramatik öyküleri anlatılıyor. Hikaye, ABD’nin Irak’a müdahalesinin bütün dünyada tartışıldığı dönemde, Irak-Türkiye sınırında bir Kürt mülteci kampında geçiyor. Kampta yaşayan ve ailesini savaşta kaybetmiş olan 13 yaşındaki Satellite (Uydu) lakaplı Soran, ABD hayranı bir Kürt genci. Günlerini televizyon antenlerini tamir edere k ve üç beş kelime bildiği İngilizcesiyle uydu kanallarındaki savaş haberlerini köylülere tercüme ederek geçiren Satellite, ABD Başkanı George W. Bush’un Pentagon’dan yaptığı savaş demeçlerini; “Yarın yağmur yağacak” gibi cümlelerle aktarır. Kamptaki çocukların hayranlığını kazanmış olan Satellite’in liderliğinde toplanan tehlikeli kara mayınları, burada yaşayan çocukların tek geçim kaynağı. Kampa yeni gelen 14 yaşındaki Agrin’e aşık olan Satellite, onun gözleri görmeyen küçük oğlu ve her iki kolunu da bir patlamada kaybetmiş abisinden oluşan ailesine yardım etmeye çalışır. Ancak acımasız koşulların içerisinde büyüyen Agrin’in tek isteği ölmektir. Bahman Ghobadi, Kaplumbağalar da Uçar’ı çekmeye Saddam’ın devrilişinden üç gün sonra “Songs Of My Motherland”in (Annemin Ülkesinin Şarkıları) gösterimi için gittiği Bağdat’ta karar verir. Süper güçlerin ağır silahlarını Irak’a göndermesine sembolik ama sanatsal bir karşılık vermek amacıyla Kaplumbağalar da Uçar’ı çeken Ghobadi, filmin tüm oyuncu kadrosunu amatör oyunculardan seçer. Oyuncuların bulunması için uzun süren aramalarda yaklaşık 300 kişi Ghobadi’ye yardım etti. Ghobadi’nin “Çekim öncesi ordum” diye adlandırdığı ekip, Irak’taki tüm Kürt köylerini gezdi ve çocukların fotoğraflarını çekti. Baş rol oyuncularından Avaz Latif (Agrin), elektriği dahi olamayan bir köyde bulundu. Soran İbrahim (Satellite) ise çocukların içinde daha önce bir televizyon görmüş tek çocuk. Bahman Ghobadi, kendisine alışmaları için bir süre çocuklarla birlikte yaşadı ve çocuklarla dostluğunu pekiştirdikten sonra kamerasını çalıştırmaya başladı. Uzun bir arama sürecinden sonra bulunan çocukların, bu filmden sonra yaşamları tamamiyle değişti. Filmde Agrin’in oğlunu oynayan kör bebek, çekimlerden hemen sonra çekim ekibinin desteğiyle ameliyat oldu ve artık görüyor. Agrin’in ağabeyini oynayan ve kollarını kaybetmiş çocuk okula getmeye başladı... Agrin’i oynayan Avaz Latif, Kurdistan TV tarafından bir çocuk programınını sunması için işe alındı ve artık maaşlı bir işi var. Filmin baş rol oyuncusu Soran Ebrahim ise oldukçe zeki bir genç. Sinema yapmaya kararlı ve okulunu bitirir bitirmez, yani bir kaç ay içerisinde ilk filmini çekmeye hazırlanıyor. Filmin çekim ekibinde yer alan Ayoub Ahmadi ise Sarhoş Atlar Zamanı’nın baş rol oyuncusu. Artık 20 yaşında olan Ahmadi, bir komedi olan ilk filmini çekmeye hazırlanıyor. Filmin yapımcısı ise Bahman Ghobadi. Film, Irak’ta da gösterime girdi. Filmin gösterime girdiği Halepçe ve Süleymaniye kentlerindeki sinema salonları, film ekibinin de yardımıyla yeniden inşa edildi. Filmin bu gölgede yapılan ilk özel gösterimlerine, filmin tüm oyuncuları da katıldı. Bağdat’ta yapılacak gösterimler ise güvenlik önlemleri gerekçesiyle iptal edildi. Kaplumbağalar da Uçar, Pi Film Prodüksiyon aracılığıyla Türkiye’de gösterime giriyor. Uzun süren çabalar sonunda filmin Türkiye’de gösterilmesini sağlayan Pi Film Prodüksiyon, Elveda Lenin, Kumun Altında, Dövme, Sınırsız Kentte ve Karanlık Sular gibi geçtiğimiz yıllarda ses getiren birçok sinema eserinin Türk seyircisiyle buluşmasını sağladı.
Kaplumbağalar da Uçar (Lakposhtha hâm parvaz mikonand) Resimleri ve Videoları
Kaplumbağalar da Uçar
Kadro:
Yönetmen: Bahman Ghobadi
Senaryo: Bahman Ghobadi
Yapımcı:
Müzik: Hossein Alizadeh
Görüntü Yönetmeni: Shahriar Assadi
Tür: Belgesel, Dram, Savaş
Ülke: Fransa Irak Iran
Vizyona Giriş Tarihi: 06 Mayıs 2005
0 yorum:
Yorum Gönder