Evvel zaman içinde, iki atılgan ama birbirine taban tabana zıt iki kardeş yaşarmış, kuşkucu Will ve hayalperest Jacob. Bu ikili, ÇILGIN KARDEŞLER olarak tanınmaya başlamış. Kardeşler taşrada dolaşır, masalları derler ve yayarlarmış - bugün bile yediden yetmişe herkesi büyüleyen ve korkutan, iyi ile kötü arasındaki destansı savaşları, canavarlar, efsanevi canavarlar ve kötü cadılarla sonsuz mücadeleler içine giren sıradan insanları anlatan, tehlike ve gizem dolu masallar. Gerçekten de Grimm Kardeşler asırlardır dünyanın en çılgın rüyaları ve en kötü kabuslarına temel oluşturan öyküleri bir araya getirmiştir. Tabii ki Grimm masalları, ancak safların ve batıl inançlıların inanacağı türden eğlendirici hikayeler - bir nevi hurafeler. Gerçek olmadıkları kesin. Yoksa gerçek mi? “Brezilya ”, “On İki Maymun” ve “Balıkçı Kral”ın inanılmaz görsel dünyasını yaratan yönetmen Terry Gilliam, kendilerini en çılgın ve en masalsı hayallerin gerçeğe dönüştüğü lanetli bir köyde bulan ünlü masalcıların maceralarını çarpıcı bir şekilde perdeye aktarıyor. Günümüzün en karizmatik sinema yıldızlarından Matt Damon ve Heath Ledger daha önce hiç denemedikleri bu film türünde, önce karşımıza sahtekar olarak çıkıyor ve sonra da kahramanlaşıyorlar. Gilliam bu filmde, komedi, hayal dünyası, korku ve aşk unsurlarını, destansı bir dille anlatıyor ve en iyi masallardan ilham alarak ortaya olağan üstü bir macera çıkarıyor. ÇILGIN KARDEŞLER’in yönetmenliğini neden kabul ettiği sorusunu Terry Gilliam “Masallar benim dünyam - fantastik ve sıra dışı şeylerin dünyası.” şeklinde cevaplıyor. “Gerçekten inandığım bir senaryo çıktı ortaya. Gerçek dünyada, gerçek karakterlerin olduğu bir ortamda tuhaf ve korkunç masal unsurlarının ön plana çıktığı ve ağırlık kazandığı bir dünya yaratılabilirse, seyircilerin bu dünyaya tamamen inanabileceğini ve bu dünyayı keşfederken bir hayli eğlenebileceğini düşünüyorduk.” Gilliam filmin başından itibaren Grimm Kardeşler’in gerçek hayatlarının ötesine gitmeyi tercih etti, buna rağmen zekice, korkutucu ve inanılmaz sürükleyici olan hikayelerinden ilham alan bir serüven ortaya çıkardı. Bunu şu şekilde açıklıyor: “Gerçek Grimm Kardeşler’in filme katkısı bir hayli fazla ancak hikaye tamamen onların gerçek hayatlarıyla ilgili değil. Biz esasında onlar hakkında bir masal yarattık, bu masalda önce köyden köye dolaşan ve köyleri devlerden, cadılardan ve her türlü kabustan kurtaran kahramanlar olarak resmediliyorlar - ancak kısa süre sonra her şeyin bir tezgah olduğunu öğreniyoruz. Bu arada, Almanya’yı işgal etmiş olan Napolyon’un ordusu, kardeşleri yakalayıp ortadan kaldırmaya çalışıyor. Fakat sonunda, aynen Grimm kardeşlerin derlediği masallardaki gibi bir durumla karşılaşıyorlar. Sonuçta masallar gerçek oluyor ve gerçeklik de hayal dünyası ile iç içe geçiyor.” Grimmlerin mirasının ihtişamına ve korkunçluğuna sadık kalan Gilliam, filmin dur durak bilmeyen sürükleyici olay örgüsüne, dünyanın dört bir tarafında okunan ve sevilen popüler Grimm masallarından kolayca tanınabilir unsurlar ekledi. Yönetmen “Kırmızı Başlıklı Kız, Hansel ve Gretel, Rapunzel - seyircinin çok iyi bildiği bu masallara film boyunca gönderme yapılmaktadır.” diye belirtiyor. “Birkaç yüz Grimm masalı olmasına rağmen, bizler insanların hayal dünyalarında yankılarını devam ettiren masallarla yola çıkmak istedik.” Filmde her şeyden önce bu korkunç hikayelerin özüne sadık kalınıyor - heyecana, birbirine zıt büyü ve korku, merak ve intikam, komik büyülenmeler ve kan dondurucu kötülükten oluşan psikolojik gerilim harmanına. Gilliam “Masallar her zaman için dünyanın korkularını ve en korkunç hayallerini dile getirme yöntemi olmuştur, aynı zamanda mutlu sonlara olan inancın sürdürülmesini sağlarlar.” diye açıklıyor. “Bence masallar biraz ses getirmek için hep biraz tehlikeli ve rahatsız edici olagelmiştir. Belki de yeterince masalı atlatırsanız, gerçek dünya için hazır olacağınız fikri hakimdi.” Gerçek Grimm Kardeşler’in, bu masalların inkar edilemez gücü ve eğlence değeri hakkında benzer bir inancı vardı. 19. yüzyıl Almanya’sının kargaşasında yaşayan kardeşler, batıl inançlar ile mitolojinin, akılcılık ve modern fikirlerle mücadele ettiği bir dönemde yaşıyorlardı. Almanya’nın eskiden sapa ve ilkel taşrasında, Napolyon’un ordusunun işgali ve beraberinde Aydınlanma Çağı’nın akla dayalı düşünce sistemlerini getirmesiyle birlikte köklü değişimler yaşanıyordu. Aydınlanma, efsaneler ve eski hikayelere dayanan bir yaşam tarzıyla karşı karşıya geldiğinde büyük bir çatışma yaşandı - ve Gilliam da, Marbaden köyüne giderken hurafelere inanan Grimm Kardeşler’in hikayesiyle bu çatışmayı perdeye yansıtmayı umuyordu. Gilliam “Fantezilere olan inançlar ile, Aydınlanma döneminin düşünceleri arasındaki büyük çekişme ilgimi çekiyordu, bu düşünceler gizemli bir şeylere hiçbir şekilde prim vermemesi açısından oldukça katıydı.” diye açıklama getiriyor. “Bunu hikayenin bir parçası haline getirdik. Tabii ki bu çatışma günümüzde de devam etmektedir.” Ayrıca hikayenin özünde, kardeşleri birbirlerine bağlayabilen ve bazen onları birbirinden ayırabilen bağlar var. Will ve Jacob, kişilik ve felsefe olarak tamamen farklı uçlarda yer alıyor ancak lanetlenmiş Marbaden köyüne vardıklarında, aynı kadına olan ilgileri, zaten korkunç olan ortamı daha da karmaşık hale getiriyor. Gilliam bu durumu “Bunlar birbirlerini seven ve zaman zaman birbirlerinden nefret eden iki kardeş, aralarında sıkı bir kardeşlik ilişkisi var.” şeklinde açıklıyor. “Bu ikiliden Will yakışıklı olanı - bir mekana girdiğinde kızlar hemen ona bakıyor ve istediği şeyi elde edebiliyor. Buna karşın Jake, masal kitaplarındaki prenseslere inanıyor ve büyük aşk arayışında. Tuzakçı Angelika’yı oynayan Lena Headey, iki kardeş için de mükemmel seçim.” Her şeyden önce ÇILGIN KARDEŞLER, Gilliam’ın kendi hayal dünyasının karanlık derinliklerine dalıp, korkunç ormanlar, kasvetli şatolar, pusu kurmuş kurtlar ve canavarlardan oluşan kara mizah içeren bir evrende orijinalliğini ve yeteneğini konuşturma fırsatını yakalamasını sağladı. Amaç Grimm’ler için 19. yüzyılın gerçekliğini vermek ve ardından bunu ikisinin de kaçamıyor göründüğü gerçeküstü bir rüya kılıfına sokmaktı. Grimm “En başından itibaren, filmin gerçekten bir masal havasına bürünebilmesi için gerçek bir orman ya da gerçek bir köyde çekim yapamayacağımızı fark ettik çünkü bunlara benzer bir şey yoktu - hepsini bizim yapmamız gerekiyordu. Bu yüzden neredeyse her şeyi sıfırdan kurduk, şatolar, ahırlar yaptık, bütün bir ormanı sette oluşturduk, kargalar ve atlar eğittik, yüzlerce model hazırladık - bugüne kadarki en kapsamlı yapımımdı.” diye durumu özetliyor.
Çılgın Kardeşler (The Brothers Grimm) Resimleri ve Videoları
Çılgın Kardeşler
Kadro:
Yönetmen: Terry Gilliam
Senaryo: Ehren Kruger
Yapımcı: Jonathan Gordon
Müzik: Dario Marianelli
Görüntü Yönetmeni: Nicola Pecorini
Tür: Fantastik, Gerilim, Komedi, Korku, Macera
Ülke: Çek cumhuriyeti Ingiltere ABD
Vizyona Giriş Tarihi: 09 Aralık 2005
0 yorum:
Yorum Gönder