Nermin ; “Bir mutfakla bir küçük odaya 300 lira. Adam alay ediyor sandım önce. Üstelik kaç aile bir arada oturuyor. Gürültü, kalabalık. Kavgaları da eksik olmaz bunların.” Mehmet ; “Bahçe içinde ufak bir ev bulabilsek. Zemin kata da razıyım. En iyisi bir gecekondu kiralamak galiba.” ‘Adoro’ (1967).. Armando Manzanero’nun bu melodisi ve İstanbul’un yoksul mahallelerinde el ele kiralık ev arayan iki sevgili. Yıllar sonra, o sıralarda düşünemeyecekleri kadar varsıl yaşantıları olacak ama birlikte olamadıkları için onlar gibi biz de bir daha filmin başlarındaki bu ‘dertsizlik’ duygusunu yaşayamayacağız. Nermin.. Suzan Hanım’ın atölyesinde terzi olarak çalışıyor. “Zengin birine vereceğim seni.. Arabalı, hizmetçili yaşa yacağız. Kürk mantolar giyeceğim. Mutfağımızda her gün 5 çeşit yemek pişecek. Tatlılar da cabası” diyen annesi ; Haftalığına, daha aldığı gün el koyan babası ve yetim üç yeğeni ile küçük bir evde yaşıyor. İstemese de, terzihanede “..Bu mevsimde Paris’te yaşanmaz.. Şimdi, Nice, C’ote D’azur müthiş güzeldir.. Deniz modası bütün meşhurları oraya çekmiştir. Naci, Monte Carlo’ya da uğramak, Büyük Kumarhane’de birkaç gün bakara oynamak, şansını denemek istiyor..” diye konuşan ‘sosyetik’ müşterilerin etkisinde kalıyor. Üstelik, yüzünün ve sesinin güzelliği, elbiselerini onların atölyesinde diktiren ‘meşhur şarkıcı Gülay Hanım’ın patronu ve dostu, en büyük gazinoların sahibi’ Ziya Bey’in dikkatini çekince neler olacağı belli olmuş gibidir. Mehmet.. Sahildeki bir antrepoda vinç operatörü. Bu sahnelerde yoksul, ter ve kir içindeki ama Nermin’in sevgisi ile dolu olan Mehmet’i, filmin sonlarındaki (kaçakçılıktan gelen para ile) varsıl ve kin dolu olandan daha çok sevdik. Petula Clark’ın da söylediği ve ‘A Countess From Hong Kong’ filmi için yapılan ‘This is My Song’ (Charlie Chaplin) (1967) melodisi ile annesine şunları söylemişti ; “..Benim için evlenmedin anacığım. Babam öldüğü zaman 20 yaşındaydın. Güzeldin. Benim için ak ettin saçını. ‘Üvey baba acısı tattırmayayım’ diye belin büküldü.” Ziya Bey, sahne önerilerini kabul etmeyen genç kıza ‘ilaçlı bira’ içirerek sahip olur. Nermin kendine geldiğinde yanında “Lüzumsuz kavgalar ve gözyaşları istemediğim için sen uyurken gidiyorum. Seni görür görmez sevdim.. İstedikleri kadar para bağışlayacağım ailene. Seninle de evleneceğim” yazılı mektup vardır. Kendini öldürmek ister ama başaramaz. Deniz kıyısı.. ‘Viva Mauriat’ 33’lüğündeki (1968) ‘Yo Soy Aquel’ (Manuel Alejandro) (1966) melodisini dinlediğimiz sahnede durumu öğrenen delikanlı “Kanına girdin Nermin’in. İkimizin de hayatını çaldın” diyerek Ziya’yı bıçakla yaralar. Hapishanede ziyaretine gelen annesinin söyledikleri ; “..Yapmayacaktın Mehmet’im. Tükürüp geçecektin.. 4 sene çabuk geçer.. Sabredeceğiz.” Kendisini Mehmet’e ‘layık’ görmeyen Nermin, ‘namusunu temizlemek, alnını çamurdan çıkarmak için’ Ziya Bey ile evlenir. Ancak, bir koşulu var ; Bir daha eli eline deymeyecektir. Sahneye çıkar ve sevilen bir şarkıcı olur. Mehmet’in ise kafasında öç almaktan başka bir düşünce yok. Hapishaneden çıkınca beraber çalışacağı kaçakçı Bedri’ye şunları söylüyor “..Evlenmişler.. Para uğruna yaktı bizi.. Madem ki evlenecekti ben niçin vurdum o herifi.. Hayatım kaydı, niçin. Anam parasız, perişan. (Nermin’in, kızarak da olsa, kendi ailesine para yağdırırken, Mehmet’in çok zor durumdaki annesiyle neden ilgilenmediğini filmden anlayamıyoruz.) Bu yaştan sonra el kapılarında çalışmaya başladı. Kaç türlü kahpeliktir bu.. Ahh, gözün kör olsun para. Eğer bir gün kazanacak olsam, para ile boğacağım Nermin’i.. (Ondan) intikam al(a)madan ölmekten korkuyorum.” Tam da ‘tahliye’ olacağı gün Müdür Bey (ne jenerikte ne de afişte adı olan Ali Demir) çağırır “Bir telgrafın var.. Başın sağ olsun.. (Annen) uyanamamış dün sabah. Kalpten.” Özgür kalınca, tek amacı olan ‘intikam’ için kanun dışı yollardan büyük bir servet yapar. Gazinosunda, ‘The Breeze and I / Andalucia’ (1940) (Ernesto Lecuona) melodisini dinlediğimiz sahnede, Ziya ve Nermin’i kişiliği ile ezip geçiyor. Filmin sonunda, Santana’nın ‘Jingo-Lo Ba-’ (1969) (Babatunde Olatunji) melodisi duyulurken, Ziya’yı (8 yumruk, 2 tekme ve 5 kurşun) döver ve öldürür. “Sen sevgilimi elimden almıştın. Ben de karına yaptım aynı şeyi.” Keşke, annesinin dediği gibi davranabilseydi. Ziya’nın kurşunuyla yaralanan Nermin’in sözleri “Ölmeyeceğim Mehmet. Seni beklemek için yaşayacağım. Hiçbir zaman kavuşmak ümidimiz olmasa da bekleyeceğim seni.” (Yazan: Murat Çelenligil)
Çalınmış Hayat / Aşk Hırsızı (Çalınmış Hayat) Resimleri ve Videoları
Çalınmış Hayat / Aşk Hırsızı
Kadro: Ayhan Işık , Sevda Ferdağ , Muzaffer Tema , Gülgün Erdem , Mualla Sürer , Süha Doğan , Diclehan Baban , Leman Akçatepe , Tarık Şimşek , Kudret Karadağ , Süheyl Eğriboz , Mehmet Büyükgüngör , Seyfi Havaeri , Hülya Şengül , Tunç Aydınoğlu , Mustafa Yavuz , Asım Nipton , Hüseyin Salıcı , Tuncay Torun , Ali Demir , Meral Kurtuluş , Orhan Çoban , Abdurrahman Palay , Sacide Keskin
Yönetmen: Nuri O. Ergün
Senaryo: Safa Önal
Yapımcı: Berker İnanoğlu
Müzik:
Görüntü Yönetmeni: Nejat Okçugil
Tür: Dram, Duygusal, Macera
Ülke: Türkiye
Vizyona Giriş Tarihi:
0 yorum:
Yorum Gönder